Thumbnail
  • 15.08.2025

Yazar :  ERAY BECEREN

Eğitim Danışmanı

eray@anahtaregitim.com

Hava aracı bakımında insan performansı, emniyetin bel kemiğidir. Bilişsel ve fizyolojik sınırlılıkları anlamak; yorgunluk, stres, dikkat dağınıklığı ve hafıza hataları gibi riskleri önlemek için kritik öneme sahiptir. Bu yazı, bakım teknisyenlerinin karşılaştığı insan faktörlerini tüm yönleriyle ele alarak hataları en aza indirmenin yollarını sunuyor.

Hava aracı bakım süreci, uçuş emniyetinin temelini oluşturan kritik bir alandır. Bu karmaşık ve sorumluluk yüklü ortamda, hava aracı bakım teknisyenlerinin biyolojik ve psikolojik yapılarından kaynaklanan "insan performansı ve sınırlılıkları" konusunu anlamak, hataları en aza indirmek ve güvenliği sağlamak için hayati önem taşır.

 İnsan Performansı ve Sınırlılıkları: Biyolojik ve Psikolojik Yapı

Hava aracı bakım teknisyenleri (HABT), mekanik veya elektriksel bileşenlerin performans sınırları gibi, kendi yetenek ve sınırlılıklarını da göz önünde bulundurmak zorundadırlar. İnsan performansı, belirli koşullar altında (örneğin stres) bozulabilir ve sonunda “başarısız olabilir”. Fiziksel ve zihinsel olarak yorgunluk, soğuktan etkilenme, iş kazalarında yaralanma ve kemik kırılması gibi durumlar insanları olumsuz etkileyebilir. Ayrıca insanlar, sosyal ve duygusal faktörlerden de etkilenirler. Bu nedenle teknisyenlerin hataları, havacılık emniyeti açısından ciddi sonuçlar doğurabilir.

Bilişsel Faktörler: Bilgi İşleme Süreçleri, Dikkat, Algı ve Hafıza

İnsanlar bilgiyi beş temel aşamada işlerler: Bilgi Toplama, Algılama/Değerlendirme, Değerlendirme ve Karar Verme, Eylem/Yanıt ve Geri Bildirim.

 1. Bilgi Toplama: Çevremizdeki bilgileri duyularımız (görme, işitme, dokunma, koku) aracılığıyla toplarız. Bu uyaranlar dış kaynaklardan (ses gibi) veya iç kaynaklardan (açlık gibi) gelebilir.

2. Algılama veya Değerlendirme: Toplanan bilgileri anlamlandırma aşamasıdır ve sürecin en önemli aşaması olduğu söylenebilir. Beynimiz, bilginin anlamlı olup olmadığını görmek için ilk bir gözden geçirme yapar ve daha önce gördüğümüz bilgilerle eşleştirmeye çalışır. Bu aşamada, beklentilerimiz veya geçmiş deneyimlerimiz algılarımızı etkileyebilir; bu da yanlış sonuçlara yol açabilir.

 3. Değerlendirme ve Karar Verme: Bilgi karmaşık veya yeniyse, beynimiz ona tam ve bilinçli dikkat verir. Karar hemen verilebilir veya bilgi daha sonraki bir karar için saklanabilir; bu da hafızanın kullanımını gerektirir.

 4. Eylem/Yanıt: Eylemlerimiz veya tepkilerimiz, bilinçli veya bilinçaltı otomatik programlar aracılığıyla gerçekleşir. Beynimiz aynı anda birden fazla görevi yerine getirebilir gibi görünse de, aslında bir seferde yalnızca bir bilgi işleyebilir; bu nedenle, paralel park etmeye çalışırken bir sohbeti durdurmak gibi dikkat dağıtıcı durumlar performansı etkiler.

5. Geri Bildirim: Bu son aşama, beklediğimiz şeyi aldığımızı doğrulamamızı sağlar. Geri bildirim sürekli olarak gerçekleşir ve eylemlerimizi düzeltme veya olası tehlikeleri belirleme fırsatları sunar. Ancak bakım ortamında, yanlış eylemler anında geri bildirim vermeyebilir (örneğin gevşek torklanmış cıvatalar veya eksik kilitlenme cihazları, hatadan aylar sonra sorun yaratabilir). Teknisyenlerin bilgi işleme süreçlerini anlamaları, kendi ve başkalarının hatalarını daha iyi anlamalarına ve kabul etmelerine yardımcı olur. Yüksek iş yükü ve kısa sürede işlenmesi gereken yüksek bilgi hacmi, bilgi aşırı yüklenmesine ve hata olasılığının artmasına neden olabilir; bu yüzden kontrol listeleri çok önemlidir.

Dikkat ve Algı

 Dikkat, zihinsel kaynaklarımızın belirli uyaranlara odaklanmasıdır. Seçici dikkat (birçok girdiyi izlerken önemli olana odaklanma), bölünmüş dikkat (aynı anda birden fazla görevi yapma) ve odaklanmış dikkat (tek bir kaynağa odaklanma) gibi türleri vardır. Algı ise duyusal veriyi organize etme ve yorumlama sürecidir. Algı, mevcut bilgi ve deneyimlere dayanır ve çoğu zaman görsel yanılsamalarla yanıltılabiliriz. Bakım teknisyenlerinin; sistemin mevcut durumu, bildirilen arıza ile düzeltme arasındaki ilişki ve bu çalışmanın diğer sistemler ve emniyet üzerindeki olası etkileri gibi konularda doğru bir “durumsal farkındalığa” sahip olmaları çok önemlidir.

 Hafıza

Hafıza, bilgiyi depolama, saklama ve geri çağırma yeteneğimizdir. Üç ana hafıza türü vardır:

 • Çok Kısa Süreli (Duyusal) Hafıza: 2 saniyeye kadar sürer ve duyusal girdilere dikkat etmemiz için bir tampon görevi görür.

 • Kısa Süreli (Çalışma) Hafıza: Yaklaşık 7 öğeyi 10-20 saniye boyunca tutabilir. “Parçalara ayırma” (chunking) ile kapasitesi artırılabilir.

• Uzun Süreli Hafıza: Sınırsız kapasiteye sahiptir ve genel bilgiyi (semantik hafıza) ve belirli olayların anılarını (epizodik hafıza) içerir.

 İnsan hafızası yanıltıcıdır; bilgiler doğru depolanmayabilir, yanlış depolanabilir veya geri çağrılması zor olabilir. Bu nedenle bakım personelinin manuel ve geçici yardımcıları kullanması, sadece hafızaya güvenmekten daha önemlidir.

 Fizyolojik Sınırlılıklar: Yorgunluk, Stres, Görme ve İşitme Yorgunluk ve Uyku Eksikliği

Yorgunluk: Bilişsel yetenek, karar verme, tepki süresi, koordinasyon, hız, güç ve denge gibi performans alanlarında azalmaya neden olur. Akut (kısa süreli) ve kronik (uzun süreli) yorgunluk olarak ikiye ayrılır. Yorgunluk, dikkat eksikliği, hafıza kayıpları ve muhakeme bozukluklarına yol açabilir. Yapılan çalışmalar, 17 saat uyanık kalmış kişilerin, yüzde 0.05 kan alkol konsantrasyonuna sahip kişiler kadar kötü performans sergilediğini göstermektedir.

 Uyku borcu ve sirkadiyen ritimler (vücudun 24 saatlik doğal döngüsü), yorgunluğun ana nedenleridir. Sirkadiyen Düşük Penceresi (WOCL), sabah 2 ile 5 arası gibi zihinsel işlevlerin en kötü olduğu yüksek riskli bir zaman dilimidir. Bu saatlerde, özellikle rutin ve monoton görevlerde dalgınlık hataları ve hafıza kayıpları artar.

 Stres:

 Zihinsel ve/veya fiziksel aktivitenin aşırı yüklenmesiyle ilişkili yüksek düzeyde duygusal uyarılmadır. Sinsi ve kümülatif bir etkiye sahiptir; yani, performansı düşürdüğünü fark etmeden yavaşça gelişir. Stres, kişisel durumdaki değişikliklerden (boşanma, yakın ölümü gibi) veya işe bağlı baskılardan (zaman baskısı, kaynak yetersizliği gibi) kaynaklanabilir. Aşırı stres, muhakeme bozukluğu, düşük standartları kabul etme, dikkatsizlik, prosedür adımlarını unutma veya atlama, kaybolmuş eşyalar ve durumsal farkındalık kaybı gibi olumsuz davranışlara yol açabilir.

Görme:

 Bakım teknisyenleri için görme hayati önem taşır; görsel muayene birçok görevin temelini oluşturur. Gözün temel işlevi, ışığı kornea, iris, pupil ve lens aracılığıyla retinaya odaklamaktır. Burada ışık, sinir impulslarına dönüştürülür. Yaşlanma, görme keskinliğini (görsel keskinlik) ve renk ayrımını etkiler. 50 yaşın üzerindeki teknisyenlerde yakın görmede azalma (presbiyopi) yaygındır. Bu durum, görsel muayeneleri olumsuz etkileyebilir. Renk körlüğü de (kırmızı ve yeşil arasındaki ayrımı yapamama gibi), elektrik kabloları gibi görevlerde hatalara yol açabilir. Yetersiz aydınlatma, toz, buğu veya çizik gözlükler gibi çevresel faktörler de görmeyi olumsuz etkiler.

 İşitme:

 Kulak, sesleri algılamanın yanı sıra denge ve ivmeyi algılamaktan da sorumludur. Gürültülü ortamlara sürekli maruz kalmak yorucu olabilir ve bilişsel görevleri (hafıza gibi) olumsuz etkiler. Gürültü, sözel iletişimi bozabilir, uyarı sinyallerini maskeleyebilir ve işitme duyusuna kalıcı zarar verebilir. İşitme koruyucu ekipman (kulak tıkacı, kulaklık) kullanılmalıdır; ancak bunlar, diğer ekip üyelerinden gelen uyarıları veya yaklaşan tehlikeleri duymayı kısıtlayabilir. Yaşa bağlı işitme kaybı (presbiakuzi) yaygın olsa da, gürültüye, solventlere ve yakıtlara maruz kalma da işitme kaybına neden olabilir.

 Öneriler:

 • Kendi sınırlılıklarınızın farkında olun.

 • Kontrol listelerini ve yardımcı kaynakları etkin kullanın.

 • Durumsal farkındalığınızı daima yüksek tutun.

 • Dikkat dağıtıcı unsurları en aza indirin.

 • Yorgunluk yönetimine özen gösterin.

 • Stresin etkilerini tanıyın ve yönetin.

• Görsel ve işitsel korumayı ve ortam optimizasyonunu sağlayın.

 • Algı ve bilgi işleme süreçlerinizi anlayın.

• Sürekli geri bildirimi değerlendirin.

 Hava aracı bakım teknisyenlerinin performansı, bilişsel yetenekleri ve fizyolojik sınırlılıkları ile yakından ilişkilidir. Bilgi işleme süreçlerindeki eksiklikler, dikkat dağıtıcılıklar, hafıza yanılsamaları, yorgunluk, stres, görme ve işitme bozuklukları, bakım görevlerinde hatalara yol açabilir. Bu insan faktörlerinin farkında olmak ve bunları etkili bir şekilde yönetmek, havacılık emniyeti için kritik öneme sahiptir. Organizasyonlar; yeterli eğitim, uygun çalışma ortamları, etkili iletişim prosedürleri ve teknisyenlerin fiziksel ve zihinsel refahını destekleyen politikalarla bu sınırlılıkların etkilerini azaltabilir. Bu kapsamlı yaklaşım, hem teknisyenlerin sağlığını ve güvenliğini koruyacak hem de uçakların emniyetli bir şekilde hizmete devam etmesini sağlayacaktır.

 Kaynaklar

 Federal Aviation Administration. (2023). Aviation Maintenance Technician Handbook: General. Federal Aviation Administration.

 Aircraft Technical Book Company. (2016). Aviation Maintenance Technician Certification Series: Module 09 Human Factors. Aircraft Technical Book Company.

 Aircraft Technical Book Company. (2018). Aviation Maintenance Technician Certification Series: Module 09A Human Factors. Aircraft Technical Book Company.

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği