Geçen sayıda okul başarısına anne ve babanın etkisi konusuna başlamış ve çocukların “söylenenleri” değil “yapılanları” değerlendirdiklerini hatırlatmıştık. Aslında “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” s özünde olduğu gibi, çocukların anne babalarını değerlendirirken ve örnek alırken onların davranışlarından etkilendiklerini söylemiştik. Bu sayı anne ve babaya bağlı etkenlerin diğerlerini değerlendiriyoruz.

 

 

“Eğitim şart mı?”
Son dönem herkesin, olur olmaz yerlerde kullandığı “eğitim şart” deyimi aslında eğitimin önemine vurgu için söylenegelir. Ama içi o kadar boşalmıştır ve gerçekliği tartışılmaz hale gelmiştir ki, üstünde pek düşünmeyiz. Çocukların alacağı eğitimin, dolayısıyla da okulun hayattaki başarıları için gerekli olduğuna anne ve babanın her ikisinin de inanmasının önemine dikkat çekmek istiyorum. Aslında bu tip anne babalar gün geçtikçe azalıyor olmakla birlikte, özellikle kız çocukların okula gidişlerinin sorun olduğu aileler hala var. Zorunlu eğitimin liseyi de kapsaması sonrası bu sorun özellikle bazı bölgelerde daha da arttı. Dolayısıyla çocuğun elinde olmayan bir faktör olarak anne ve babanın eğitim ve okula yaklaşımı da okul başarısını etkileyen faktörlerdendir. Çocuk ne kadar akıllı olursa olsun aile okula yasal zorunluluklar dolayısıyla, yani “zorla” gönderiyorsa, öğrencinin okul başarısının olumsuz etkileneceği açıktır.

 

“Aç bakiim ağzını çocuğum!”
Anne ve baba kaynaklı bir başka sorun da, “anne ve babasının bir tanesi” olan çocuklardır. Eğer anne ve babalar, çocuklara yaşlarına uygun bir şekilde davranıp, yine yaşlarının gerektirdiği sorumlulukları yüklemezlerse kendine güvenleri eksik çocuklar yetiştirmeleri kaçınılmazdır. Örneğin okul çağına gelmiş olmasına rağmen kendi başına yemek yemesi, ya da giyinmesi için teşvik edilmeyen çocuklar, yaşlarının gerektirdiği biçimde davranamazlar.
Araştırmalar kendine güvenleri yüksek ve kişilik yapıları yaşlarının gerektirdiği ölçüde gelişmiş çocukların okul başarılarının diğerlerine oranla daha fazla olduğunu açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Yine aynı araştırmalar çocukların kontrolsüz bırakılmasının da olumsuz sonuçlar doğurabildiğini gösteriyor. Özellikle annelerin çocukları üzerindeki dengeli kontrolün etkisi olumlu oluyor. Sonuçları olumlu olan kontrol sahibi annelerin profili ise “daha sosyal, sınırlamadan kontrol eden, akıl yürüten ve gerektiğinde ödül-ceza yöntemini kullanan” olarak tespit edilmiş.


“Yanındayız!”


Anne ve babanın çocuğa, her açıdan destekleri de başarıyı etkileyen faktörler arasında sayılır. Aileleri tarafından yüksek düzeyde destek ve kabul gören öğrenciler; sürekli eleştirilen ve kabul görmeyen öğrencilere göre daha başarılı sonuçlar elde ederler. Burada önemli olan, “destek veya kabul görme” kavramlarının çocukların istedikleri her şeyi yapmakla karıştırılmaması. Çocuğun bir birey olarak kabul görmesi, kendisine bırakılmış karar ve tercihlerinde desteklenmesi sadece başarısını değil, kişiliğinin gelişmesini de artıracak ve mutlu bir birey olma sürecine de katkıda bulunacaktır.

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği